5 Ocak 2013 Cumartesi

HZ. MEHDİ’NİN SAVAŞLARI ve FETİHLERİ


1- KUDÜS’E GELMEDEN ÖNCEKİ HAREKETLERİ


• Hz. Mehdi’nin beraberinde, Resullulah (s.a.v.)’in bayrağının bulunacağı

7.24--- Keza (N.b. Hammad), Abdullah b. Şureyk’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin beraberinde, püskülleri olan Resulullah (s.a.v.)’in bayrağı bulunur.

• Hz. Mehdi’nin bayrağında “Biat Allah içindir” şeklinde yazı olduğu

7.25--- Keza (N.b. Hammad) İbni Sirin’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin bayrağında “Biat Allah içindir” yazılıdır.

• Bayraktarın vasıfları ve Kudüs’e ulaşacağı

7.21--- Keza (N.b. Hammad) Kaab b. Alkame’den tahric etti, O şöyle dedi: Yaşı küçük sakalı hafif ve sarışın bir genç çıkar, Mehdi’nin bayrağını taşır ve karşısına dağlar bile çıksa onları ezerek İlya (Kudüs)’ya kadar ulaşır.

• Hz. Mehdi’nin sünnet üzere çarpışacağı

2.21--- Keza (N.b. Hammad) Hz. Ali ve Hz. Ayşe’den tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Mehdi Benim ıtretimden bir reculdur. Benim vahiy üzerine savaştığım gibi, O da Benim sünnetim üzere çarpışır.

• Hz. Mehdi eli ile sünnetleri ihya edileceği

4.71--- İbni Münavi, Melahim’de Hz. Ali’den tahric etti, O dedi ki: Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi, ölüm, açlık fitneler, sünnetin kaybolması, bid’atlerin ortaya çıkması, emribil maruf ve nehyi anil münker imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman, Benim evladımdan Muhammed b. Abdullah (Mehdi) ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir.  Bu durum bir müddet devam ettikten sonra O vefat eder.

• Hz. Mehdi’nin Hazim kabilesi üstüne yürümesi

6.4--- Keza (N.b. Hammal) İbni Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Muhtelif beldelerden yedi alim, birbirlerinden habersiz olarak gelip, Mekke’de buluşur ve Hz. Mehdi’ye biat ederler. Halbuki bunlardan her birine de üçyüz on küsur kişi biat etmiştir. Mekke’ye toplanan bu insanlar Mehdi’ye biat ederler. Allah Teala insanların kalplerine O’nun muhabbetini yerleştirir. O, başlarında Hazim Kabilesinden bir adamın bulunduğu ve Süfyani’ye biat etmiş Mekke’li gruplara karşı yürür.
Hz. Mehdi, yanındakileri arkasına alarak, üzerinde bir entari ve cübbe olduğu halde çıkar ve Hazim’e gelir. Burada da biatları kabul eder. Ancak Kelp kabilesi, onların biatlarına kızarak bir ordu hazırlar, fakat Hz. Mehdi onları yenerek yok eder ve Allah O’nun eliyle Rumları’da hezimete uğratır. Allah O’nun eliyle fakirliği giderir ve Mehdi Şam’a iner.

• Hz. Mehdi’nin amcaoğlu bir Hasani ile görüşmesi

1.15--- Emirıl Mü’minin Hz. Ali bin Ebi Talib (r.a.)’dan, Buyurdu ki: Biri Batıda, biri Cezire de, birisi de Şam’da olmak üzere üç grub bayrak dikilir. Fitne bunların arasında bir yıl devam ettikten sonra, Süfyani’nin çıkışı ve yaptığı zulüm ve fücuru anılır. Sonra Mehdi (a.s.)’ın hurucu ve insanların Rükun ile Makam arasında O’na biatları anılır. Ve Hz. Mehdi hazırladığı askeriyle yavaşça ve sekinetle kura vadisine kadar yürür. Burada kendisine on iki bin kişilik ordusuyla amcaoğlu bir Hasani (Hz. Hasanın soyundan) yetişir ve ona şöyle der: “Ey amcaoğlu, bu ordunun başına ben daha layığım, çünkü Hasan (r.a.)’nın oğlu benim ve Mehdi benim” der. Gerçek Mehdi’de “Hayır gerçek olan Benim” der. Bunun üzerine Hasan, ona “O halde sendeki alametler nedir? Varsa biat ederim” cevabını verir. Bunun üzerine Mehdi (a.s.) bir kuşa işaret eder, kuş eline düşer, bir yere kur bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir. Bunun üzerine Hasani ona derki: “Ey amcaoğlu bu emirlik senindir.”
1.14--- Emiril Mü’minin Ali b. Ebi Talib (r.a.)’dan buyurdu ki: Mehdi bir kuş’a işaret eder, kuş ellerine düşer. Bir yere kuru bir dal diker, dal yeşerir ve yapraklanır.

• Hz. Mehdi’nin önünde Cebrail (a.s.), arkasında ise Mikail (a.s.) ile birlikte Şam’a doğru yola çıkacağı

1.16--- Huzeyfe b. Yamani’den, Mehdi kıssası hakkında Resulüllah (s.a.v.)’den buyurur ki: Onun çıkışı ve O’na biatlaşma, Rükun ve Makam arasında olur ve Mehdi, önünde Cebrail ve arkasında Mikail olduğu halde Şam’a doğru yola çıkar, sema ve arz ehli, kuşlar ve vahşi hayvanlar, hatta denizdeki balırlar bile O’nun hilafetiyle sevineceklerdir.
(İmam Ebu Ömer ve Osman da, Said el-Mukarri’nin Sünen isimli kitabında bu hadisi aynen rivayet etmişlerdir.)

• Hz. Mehdi ve arkadaşlarının her zalime karşı galib gelecekleri

4.46--- Tabarani Evsad’da Ümmü Seleme’den tahric etti. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Doğunun hakimi Batı melikine gider ve O’nu öldürür. Sonra Batı meliki de doğaya gider onu öldürür. Ondan sonra Batı meliki, Medine’ye bir ordu gönderir, ancak bu ordu yere batırılır. Sonra ikinci bir ordu gönderir. Bu arada Medine halkından bir kısım insanlar bir araya gelirler, Harem’den çıkan bir kimsenin etrafında, dağınık olarak, gelen  kuşlar gibi toplanırlar. Öyle ki aralarında kadınlarında bulunduğu üç yüz ondört kişilik bir grub oluştururlar. Onlar her zalime ve Cebbar oğlu Cebbar’a galip gelir. O’nun devrinde, ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür. O yedi yıl kalır. (Hz. İsa’nın kırk senelik döneminde) sonra ise yerin altı, üstünden daha hayırlı olur.)


2– HZ. MEHDİ’NİN SÜFYANİ İLE SAVAŞI


• Hz. Mehdi ile Süyfani ordusu karşılaştıklarında Semadan gelecek bir ses

4.46--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, O dedi ki: Ordunun Beyda’da batmasından sonra, yanında Bedir ehli sayısınca insanla Hz. Mehdi çıkar. O ve Süfyani ordusu karşı karşıya gelir. Mehdi’nin askerlerinin miğferleri zırh’dan olur. Ve O gün semadan bir ses “Ey insanlar, Allah’ın yer yüzündeki dostları Mehdi’ye tabi olanlardır.” der. Süfyeni ve ordusu hezimete uğrar. Ve kendilerinden savaşa girmeyen ancak küçük bir grub kalır. Bunlar kaçarak Süfyani’ye haber götürürler. Mehdi Şam’a geldiğinde Süfyani’de dahil pekçok insan biat etmek için ona gelirler. Yeryüzü de adaletle dolar.
1.12--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, Buyurdu: Süfyani ve Mehdi savaş için karşı karşıya geldikleri günde semadan şöyle bir ses işitilir: “Allah’ın evliyası Falanın ashabıdır.” (Yani Mehdi a.s.)’yi kast ediyor.
Esma binti Umeys dedi ki: O günün alameti Semadan uzatılmış ve insanların kendisine bakıb durduğu bir el’dir.

• Süfyani’nin esir alınıp, öldürülmesi

4.61--- Keza (Naim b. Hammad), Velid b. Müslim’den tahric etti. Velid şöyle dedi, Muhammed b. Ali’den şöyle duydum: Süfyani ve Kelp kabilesi ile Hz. Mehdi Beytül Makdis (Kudüs)’de savaşır ve Süfyani esir olarak getirilir Mehdi’nin emriyle Rahmet kapısında öldürülür. Onların ganimetleri ve kadınları da Şam caddelerinde satılır.

• Hz. Mehdi ile Süfyani arasındaki savaşa ait çeşitli rivayetler

Hz. Ümmü Seleme’den gelen bir rivayet
4.43--- İbn Ebi Şeybe, Ahmed ve Ebu Davud, Ebu Ya’la ve Tabarani, Ümmü Seleme’den tahric ettiler, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bir halifenin ölümünden ihtilaf olur. Mekkeye gitmek üzere, Medine ehlinden bir Recul çıkar, ve Mekke halkından bir kısım insanlar O’na meydana çıkarır ve Rükun ile Makam arasında O’na biat ederler. Şam’dan O’na karşı bir ordu gönderilir, ancak bu ordu Beyda’da toprağa batırılır. İnsanlar bunu görünce, Şam ebdalları ve Irak ehlinin önde gelenleri Ona gelip biat ederler. O zaman etrafında Kelb kabilesinden insanlar olan Kureyşli bir adam çıkar ve (Mehdi) onların üzerine bir ordu gönderir ve bu ordu onlara galip gelir. Mağlup olan Kelp ordusudur. Cennet kelb ganimetlerinde hazır onlara olsun. Mehdi malı paylaştırır, insanlar arasında Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine göre amel eder ve İslamı hakim kılar, yedi sene kalır, sonra vefat eder. Müslümanlar O’nun üzerine namaz kılarlar.

• Süfyani ile yapılacak savaşlar hakkında Hz. Huzeyfe (r.a.)’dan gelen rivayet

4.66--- Dani, Huzeyfe’den tahric etti. O dedi ki: Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Zevra’da bir savaş olur, Huzeyfe ise, “Ya Resullullah Zevra nedir?” dedi. Buyurdu: Zevra doğu’da nehirler arasında bulunan ve ümmetimin en şerlilerinin yaşadığı bir şehirdir. Zalimler hep orada otururlar. Onlara dört çeşit bela musallat olur. Kılınçtan geçilir, yere batırılır, tufana maruz kalır ve hayvan suretine değiştirilirler.
Sonra Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Habeşliler arablarla savaşmak isterler, ancak onlar korkup Ürdün toprağına sığınırlar. Bu arada Süfyani üçyüz atmış süvari ile Şam’a varır ve bir ay içinde otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyani daha sonra ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür. Nihayet Kufe’ye varır ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve onu Medine’ye gönderir. Ancak bu arada Doğu’da başlarında Şuyab b. Salih Temimi’nin bulunduğu bir ordu toplanır ve düşmanlarını yok ederek Kufe’li esirleri kurtarır.
Süfyani’nin Medine’ye gönderdiği Ordu üç günlük bir işgalden sonra Mekke’ye yönelir, ancak Beyda’ya geldiğinde Allah Teala “Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile Cebrail (a.s.)’ı gönderir ve Cebrail (a.s.) bir ayağını yere vurarak bu orduyu toprağa gömer. Sadece Süfyani’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu iki kişi Süfyani’ye gelip durumu anlattığında o herhangi bir korku duymaz. Bu sırada Kureyş soyundan bir grup insan Konstaniyye’ye (Roma’ya) kaçar. Ancak Süfyani Rum büyüğüne haber göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler ona iade edilir. Süfyani’de Şam kapısında onların boynunu vurdurur. Huzeyfe devam ederek, O gün o kadar çirkin olaylar olur ki, Şam kapısında gezdirilen bir kadın mihrap’da Süfyani’nin dizlerine oturtulur, bunu gören Müslümanlardan birisi “Yazıklar olsun size imandan sonra küfre mi düştünüz, bu helal değldir” der. Ancak Süfyani tarafından boynu vurdurulur. Bu olayı yayan herkesin de boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: “Ey insanlar, Allah Teala size münafik ve zalimlere uymayı men etmiş ve Mekke’de bulanan yeryüzündeki insanların en hayırlısı ismi Ahmed babasının adı Abdullah olan Mehdi’yi reisiniz kılmıştır, O’na uyun ve emrini dinleyin.”
Bu sırada İmran b. Hüseyin “Mehdi’nin nasıl bilineceğini” sordu. Resullullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: O benim evladımdandır. Tavrı beni İsrail ricali gibidir, üstünde pamuktan (kutvani) iki cübbe bulunur.
Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun birçok yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar O’na gelir ve Rükun ile Makam arasında O’na biat ederler. Sonra Hz. Mehdi, önünde Cebrail arkasında Makail ile Şam’a doğru yola çıkar ve O’nun hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar, kuşlar hatta denizdeki balıklar bile sevinir. Zaman bereketli olur, nehirler suyunu, yer verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.
Süfyani dalları Hire ve Taberiye’ye doğru uzanan bir ağacın altında öldürülür. Kelp kabilesi de yok edilir. Orada imkansızlık nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana uğramıştır. “Onlar tevhid ehli olduğu halde, onlarla savaşmak nasıl doğru olabilir?” şeklindeki sualini de Rellullah (s.a.v.) şöyle cevaplandırmıştır. Onlar mürted’dirler. Zira şarabı helal sayarlar ve namazı da kılmazlar.”


3- HZ. MEHDİ’NİN KUDÜSTEN SONRAKİ SAVAŞ VE FETİHLERİ


• Pekçok kimsenin biat için Kudüs’e gelmeleri

4.63--- Keza (Naim b. Hammad) Hz. Ali’den tahric etti. O dedi ki: Süfyani’nin Mehdi üzerine gönderdiği ordu Beyda’da batınca, bu haberi duyan Şam ehli, Mehdi’nin çıktığını ve O’na biat edilmesi gerektiğini söyleyerek, kendi halifelerini ölümle tehdit ederler. Bunun üzerine halife, hazinelerini de yanına alarak Mehdi’ye biat için Beytül Makdis’e gelir. Arab ve Acem savaşçılar, Rum ehli ve onların dışındaki pek çok insan da biat için Mehdi’ye gelirler. Hatta Hz. Mehdi, Konstaniyye ve diğer şehirlerde mescidler inşa eder.
Hz. Mehdi’den önce onun yakınlarından bir adam doğudan çıkar ve hedefi Kudüs olarak onsekiz ay savaşır, ancak oraya varamadan ölür.

• Kuzeyden gelecek bir düşmanla savaş

1.47--- Naim, Kaab’dan tahric etti, dedi ki: Mehdi, düzenlediği bir orduyu Türk’e (Türk tarafından gelen bir düşmana) gönderir, onları hezimete uğratır, esirleri ve mallarını alarak Şam’a getirir. Daha sonra köleleri azat ederek sahiplerine bedellerini öder.

• Melhame-i Kübra veya Amik Ovası Savaşı

8.10--- Naim b. Hammad, Kaab’dan tahric etti, dedi ki: Mehdi, Rumlarla savaşmak için bir ordu gönderir. O’nun fıkıh bilgisi on aliminkine bedeldir. O Tabut-u Sekine’yi de Antakya mağrasından çıkarır.

• Rumların gadri ve Amik Ovası

8.6--- Hatip, Müttefek ve Müfterek’inde Ebu Hureyre’den tahric etti. Dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Rumlar, Benim soyumdan ve ismi ismime uygun bir Vali (Mehdi)’ye gadr ettikten sonra Amak (Amik) denilen yerde sizinle savaşacaklardır. Burada Müslümanların üçte bir kadarı öldürülür, sonra bir gün yine o kadar insan öldürülür. 3. gün (seferde) ise savaş Rumlar aleyhine döner. Müslümanlar böylece savaşa devam eder ve Konstantiniyye (Roma)’yi feth eder ve oradaki malları taksim ederler. Tam bu sırada ise “Deccal sizin evinize girmiş ve çocuklarınızı esir almıştır.” şeklinde bir ses duyacaklardır.
(Burada bahsi geçen savaş Amik ovasında Rumlarla (yani Hıristiyanlarla) yapılacak savaş olup, diğer hadis kitaplarında “Melhame-i Kübra” diye bahsi geçen savaştır.)

• Yedi Bayrak ehli ile savaş

4.12--- Naim b. Hammad ve Hakim Sahih diyerek, Hz. Ali İbni Ebi Talib (r.a.)’dan tahric ettiler, Buyurdu ki: Öyle bir fitne olacak ki, insan o fitneye, altının cevherde bulunması gibi karışmış olacaktır. Siz, zalimleri hariç Şam ehli hakkında fena söz söylemeyin. Zira onların arasında ebdallar vardır. Allah Teala, onları darma dağın edecek olan şiddetli bir yağmuru semadan boşaltacak, öyleki savaşsalar tilkiler bile onlara galip gelecektir. Bu sırada Allah Resulullah (s.a.v.)’in soyundan bir Reculü, az olursa on iki, çok olurlarsa on beşbinden müteşekkil üç bayrak üzere bir ordu arasında gönderir. Parolaları “Emit emit” (öldür, öldür) dür. Ve bunlar yedi bayrak ehli ile savaşırlar. (Bu yedi bayraktan) her birinin sahibi, mülkün kendisinin olacağına tamah ederek çarpışırken, hezimete uğrayacaktır. Sonra Haşimi (Hz. Mehdi) Muazzaffer olur ve Allah Teala Müslümanlara onun ülfet ve muhabbetini yerleştirir. Bu hal Deccal çıkıncaya kadar devam eder.

• Hindistan’ın feth edileceği

1.45--- Naim b. Hammad Fiten isimli kitabında Kaabül Ahbar’dan tahric etti, O dedi ki: Beytül Makdis’in (Kudüs) Meliki (Mehdi) Hindistan’a asker gönderir. Feth eder ve hazinelerini alır ve onun ziynetleri ile Beytül Makdisi süsler. Ona Hind Melikleri bağlanarak getirilir. Kendisine doğu-batı arası feth olunur.

• Konstaniyye ve Deylem’in feth edileceği

8.5--- İbni Mace ve Ebu Naim, Ebu Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, Ehli Beytim’den birisini, çıkarır ve dünyaya Malik eder. O Konstaniyye ve Deylem dağlarını feth eder.
(Deylem Dağları Hazer denizinin güneybatısındadır.)

• Rumiyye (Roma)’nın ve Kat’i beldesinin fethi

8.1--- Huzeyfe b. Yamani
Mehdi kıssası ve Rumiyye’nin fethi hakkında Resullullah (s.a.v.)’den rivayet etti, O şöyle buyurdu: Mehdi’nin askerleri dört tekbir getirdiği zaman, Rumiyye’nin duvarları yerle bir olacaktır. Burada altı yüzbin kişi öldürülür. Ve hazineleri de Beyt-ül Makdis’e götürülmek için alınır. Ayrıca içinde sekine ve Beni İsrail’in sofrası, gerçek Tevrat levhaları, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın minberi ile, Allah’ın Beni İsrail’e gönderdiği süt gibi beyaz renkli men (kudret helvası)’den iki ölçek bulunan tabut da Beyt-ül Makdis’e getirirler. Sonra onlar Tahine ismindeki bir şehri de feth eder ve nihayet kat’i beldesine gelirler:
Kat’i: Bu belde gemileri taşımayan bir deniz üzerindedir. Denildi ki: “Ya Resullullah, niçin o gemileri taşıyamayaz” Buyurduk ki: O denizin derinliği bulunmamaktadır. İnsanlar ona ancak küçük gemilerle geçebilirler.
Hz. Mehdi ve ordusu o denizin kenarından geçerler.
Allah orada Adem oğulları için menfaatlar yaratmıştır. Kat’i beldesinin 360 kapısı bulunur ve her kapıdan da 1000 savaşçı çıkar. Mehdi ve ordusu 4 tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir eder. İçindeki hazineleri alır ve burada yedi yıl kaldıktan sonra Beyt-ül Makdis’e geçerler. Deccal’in Isfahan yahudileri ile birlikte çıktığı haberi bu sırada onlara ulaşır.
(Bu hadisi Ebu Ömer ed-Dani Sünen’de zikreder.)

• Hz. Mehdi’nin dünyanın her yerine teveccüh edeceği ve Zülkareyn’in girdiği her şehre gireceği

8.3--- Emiril Mü’minin Hz. Ali İbni Ebi Talib (r.a.)’dan Mehdi kıssası hakkında rivayet edildi. Dedi ki: O (Mehdi) dünyanın her yerine teveccüh eder ve her zalimi yok eder. Ehli İslamın kalbini Allah O’nunla ihya eder. Hazineleri Beyt-ül Makdis’de toplar. İçinde bir çarşısının her bir çarşıda da bin dükkanın bulunduğu bir şehre gelir, orayı feth ettikten sonra dünyayı kuşatan yeşil deniz üzerindeki Kat’i şehrine gelir. Bu denizin arkasında Allah’dan başkasının bilmediği şeyler vardır. Kat’inin uzunluğu bin mil, genişliği ise beş yüz mildir. Mehdi’nin askerleri üç tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir ettikten sonra bir milyon insanı öldürerek burayı feth ederler. Hz. Mehdi daha sonra bin adet binekle buradan Beyt-ül Makdis’e geri yönelir. Filistin de Trablusşam, Akka, Sur, Gazze ve Askalanı da alarak buradaki hazineleri Kudüs’ü şerife getirir. Deccal çıkıncaya kadar burada ikamet eder. Daha sonra da Hz. İsa (a.s.) nüzul eder ve Deccal’i öldürür.
(Bu konuda “Ikduddurer’de daha geniş bilgi vardır.)
Yine “Ikdiddurer” de anlatıldığına göre:
Konstaniyye:
Konstaniyye ismi onu inşa eden Konstantin’den gelmektedir. Kral Konstantin hıristiyanlığı ilk açığa çıkaran kimsedir. Bu şehrin yedi sur’u bulunmaktadır. Diğer altı sur’u da içine alan en büyük Sur’un genişliği 21 zir’a (9 m kadar)dır. Ve 100 kapısı vardır. En son ve şehri içine alan Sur’un genişliği ise 10 zira 4.5 m. Kadar) dır. Şehir bir haliç üzerinde bulunmaktadır. Ve o Rum beldeleri ve Endülüs’e (Avrupa)’ya muttasıldır.
Rumiyye (Roma):
Rum şehirlerinin anasıdır. Oranın hakimine Papa denilir. Papa Müslümanların halifesine benzer. Yani, dini liderdir. Bu Rumiyye şehri gibi, içinde acayiplikler olan bir başka yere hiç bir Rum beldesinde rastlamak mümkün değldir.

• İbni Cerir’in Tefsirinde Rumlar hakkında görüşleri

8.4--- İbni Cerir Tefsirinde Sudiy’den tahric etti. Allah Teala’nın “Mescidlerin içinde insanları Allah’ın ismini zikretmekten men eden ve onları engellemeye çalışan kimseden daha zalim kim olabilir? Mealindeki ayetinin tefsirinde dedi ki: Burada zalim insanlardan Allah’ın kastı Rum ehlidir. Çünkü onlar Beyt-ül Makdis’in tahribi için Buhtannasr’a yardım etmişlerdir. Yine Allah’ın “Mescidlerine korkuyla girenler onlardır” mealindeki ayetinde kasdettiği de Rum ehlidir. Çünkü yeryüzündeki her Rum ya boynunun vurulacağı endişesi ile, ya da cizye vermek korkusu ile Allah’ın mescidine girer, ancak yine de cizyeyi verir. Yine Allah Teala’nın “Onlar için dünyada zillet var” mealindeki ayeti hakkında dedi ki: “Onların dünyadaki zilleti, Mehdi’nin çıkıp Konstaniyye (Roma)’yı feth etmesi ve Rumları yenmesidir.”

• Yahudilerden büyük bir cemaatin Müslaman oluşu

8.9--- Naim, Selman b. İsa’dan tahric etti, o Dedi ki: Du,yduğuma göre, Mehdi’nin elinde (zamanında) sekine bulunan tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis’de O’nun önüne getirilir. Yahudiler bunu görünce, pek azı hariç, çoğu Müslüman olurlar.

• Hz. Mehdi’ye “Mehdi” denilmesinin sebebi

8.8--- Ebu Amr Dani, Sünen’inde İbni Şevzeb’den tahric etti. O dedi ki: O’na Mehdi denilmesinin sebebi şudur. O, Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın içindeki Tevrat’a dair kitapları çıkarır ve Yahudilerden bir cemaat O’nun elinde Müslüman olur.
8.11--- Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli bir duruma kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir. O, Tabut-u Sekine’yi Antakya mağarasından çıkarır.

• Hz. Mehdi ve Ehli Beyti’nin Kudüs’te uzun müddet kalacağı

8.7--- Naim b. Hammad, Ertah’dan tahric etti, Dedi: Hz. Mehdi Beyt-ül Makdis’e iner ve millet O’nun Ehli Beyt’inden gelenlerle uzun bir müddet yaşar. Daha sonra zalimler görünür ve Beni Abbas rahmetle aranır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder